Avustralya'nın uçsuz bucaksız iç kısımlarını nehirlerinde kanoya binerek, eski jeolojik oluşumlarını gezerek ya da oralarda yaşayan insanlarla tanışarak tanımak en güzel seçenektir. Ancak belli bir noktadan sonra coğrafyada tekdüzelik hakimdir. Örneğin bir Aborjin madeni ya da kayasından sonra başlayan çöller ve düz alanlar o kadar geniştir ki kimi insanlar dikkatlice baktığınızda ufuk çizgisinin aldığı eğimin görülebileceğini söyler. Batı Avustralya Kimberley'de koyunların otlayacağı alan yaklaşık olarak 400 bin hektardır. Çölün en bitkili ve sıcağın en normal olduğu dönem Eylül Kasım arasıdır.
Avustralya'nın İç Bölgeleri’nde yer alan Aborjin kabileleri çöle ne olursa olsun kutsal bir gözle bakarlar ancak her yıl birçok insan vahşi hayat şartlarına dayanamayarak alarak yaşama veda eder.
İlk kaşifler ve yerleşimciler de bu çoraklık ve sertlikten paylarını almışve belli yerlere isimler koyarken bu hislerini göstermişlerdir. Bir haritaya baktığınızda birçok kasaba ve istasyonun yanında parantez içinde "terk edilmiş, hayat yok, harabe" gibi tanımlayıcı kelimeler görmek olasıdır. Kuraklığın olmadığı dönemler yaşanan seller de hayati tehlikenin diğer bir nedenidir.
İç Bölgelere yapılacak yolculuklar öncesinde çok iyi planlanmalıdır. Dört tekerlekli bir araçla yola çıkılıyorsa yedek parça, yedek su ve yedek yakıt depolamak hayati önem taşımaktadır. Anayoldan ayrılıp daha ıssız ve değişik bir rota çizmek isterseniz kolayca kaybolabileceğinizi unutmayın.
Büyük bir su şişesi ve geniş bir şapka vazgeçilmez ekipmanlar arasındadırlar. Yağmurların bir kaç yılda bir yağdığı yerlerde su çok önemli bir metadır. İç bölgeleri güvenli bir şekilde güvenli ziyaret etmek için bir İç Bölge Macera turuna katılabilirsiniz. Bu konuyla ilgili hizmet veren büyük şirketler olduğu gibi küçük yerel işletmelerden de faydalanılabilir.