Kanada, nominal olarak dünyanın en büyük 11. ekonomisine, satın alma gücü açısından ise en büyük 15. ekonomisine sahiptir. Dünyanın en zengin ülkelerinden biri olma özelliğini taşıyan Kanada, OECD ve G8 üyesidir. 20. yüzyıldan itibaren gelişen üretim, maden ve hizmet sektörleri ülkeyi endüstriyel döneme taşımıştır. Nüfusun dörtte üçünü hizmet sektöründe istihdam eden Kanada, ormancılık ve petrol endüstrisine birincil düzeyde büyük önem verir. Ülkenin orta bölümlerinde otomotiv ve havacılık sektörleri büyük üretim ağına sahiptir. Uzun bir kıyı şeridine sahip olan Kanada, dünyanın sekizinci büyük ticari balıkçılık ve deniz ürünleri sanayisine sahiptir. Kanada’da karma ekonomi modeli mevcuttur. Gelir dengesizliği oranını düşürmek için son dönem hükümeti önemli atılımlar yapmayı planlamaktadır.
Kanada, ekonomik anlamda Amerika Birleşik devletleri ile yoğun bir dirsek teması şeklinde çalışır. Amerika ile olan ithalat ihracat oranları %70’e kadar ulaşmaktadır.
Ekonomik anlamda Kanada’yı zorlayan durumların başında İngilizce ve Fransızca konuşulan bölgeler arasında devam eden belirsizlik sürecidir. Siyasi tabanlı bu engel, Kanada borçlarından hangi tarafın ne şekilde sorumluğu olacağı gibi konuları beraberinde getirir.
Diğer bir önemli sorun ise uzun vadede endişe uyandıran beyin göçünde yaşanan artıştır. Kanada’dan ABD’ye giden, daha az vergi ödeyen ve daha yüksek ücret alabilen vasıflı kişilerin göç sayısında son dönemlerde artış yaşanmıştır. Bunun yanında Kanada, beyin göçü alan ülkelerin başında gelir. Ancak çok sayıda eğitimli ve yetenekli göçmen Kanada’da niteliksiz işlerde çalışmak durumunda kalmaktadır. Bunun sebebi ise göçmen politikası gereğince uygulanan yabancı ülkelerde alınmış diplomaların Kanada’da geçerliliğinin olmamasıdır.