Amerika'da dünyanın en iyi müzeleri vardır, bunlar genelde iyi korunmuş, bilgilendirici ve çok ilginç yerlerdir. New York'taki Metropoliten, Washington'daki Ulusal Galeri ve Los Angeles'teki Getty'de Avrupa'daki büyük koleksiyonlarla boy ölçüşebilen muhteşem koleksiyonlar vardır. Ancak ABD'de bu koleksiyonlar 19. yüzyılda petrol, demir veya bankacılık gibi sektörlerde zenginleşen aileler tarafından toplanmış ve sonradan bağışlanmıştır.
Boston, Chicago, Philadelphia, Houston ve San Francisco gibi büyük şehirlerin çoğunda mükemmel sanat ve antika koleksiyonları bulunur ve hepsini detaylı bir şekilde gezmek günler alabilir. Bu durum aslında ülkenin ve göçmen kültürünün zenginliğini gösterir. Washington DC'deki Smithsonian Enstitüsü uzay, doğal tarih, antik medeniyetler ev Amerikan tarihi konularına adanmış bir dizi ayrı müzeyi içinde barındırmaktadır.
Yaşayan müzeler Amerikalıların özellikle başarılı olduğu bir alandır. Her eyaletin korumak istediği bir tarihi vardır ve genelde bunu bir yaşayan tarih müzesi açarak yaparlar. Ülkenin her yerinde tarihi şehirler, savaş alanları, ünlü kişilerin evleri ve anıtlar koruma altına alınmıştır ve hatta yıkılanların yerine yenisi inşa edilmiştir. En tanınmış olanlardan bazıları Virginia'da korunmuş (ve yeniden yaratılmış) bir 17. Yüzyıl şehri olan Colonial Williamsburg, Michigan'daki Dearborn, Sturbridge Massachusetts, Mystic Connecticut ve New York ve Baltimore'un sahil bölgeleridir. Boston'daki Kennedy Kütüphanesi ve Los Angeles'in dışındaki Reagan Kütüphanesi gibi başkan kütüphaneleri hem başkanların başarılarının hem de Amerika'nın tarihindeki belirli dönemlerin anısını canlandırdığı için çok turist çekmektedir. Amerika’daki tüm müzeler vakit ayırmaya değer ancak fiyatları pahalı olarak nitelendirilebilir.